9 Haziran 2014 Pazartesi

BIG CHEFS (GÖKTÜRK - İSTANBUL)


Cumartesi günü bir işim dolayısıyla Göktürk tarafındaydım. Öğle saatinde vakit kısıtlı olduğundan alelacele bir şeyler atıştırmak üzere 4 kişi beraber Big Chefs'e gittik.

Mekan caddenin hemen üzerinde. Ancak buna rağmen betonun arasındaymış gibi hissetmiyorsunuz, çünkü masaların durduğu alan ahşap zeminle kaplanmış ve böylelikle sıcak bir hava verilmiş. Sandalyeler ve masalar ferforjeden. Aslında ferforje sandalyeler yastıksız oturmak için çok rahat değildir. Ama mekan bunu gözönüne alarak sandalyenin rahatsızlığı hissettirmeyecek şekilde yastıklar döşemiş. Bundan dolayı hem rahatlıkla oturuyor hem de ahşap zeminle ferforje masa - sandalyelerin oluşturduğu hoş görüntüde yemeğinizin zevkini çıkartabiliyorsunuz.

Cadde üzerinde olmasına rağmen kaldırımdaki ağaçların masaların üzerine doğru eğimli durması nedeniyle, oturur oturmaz sanki şehirden uzaklaşmış havasını yaşayabiliyorsunuz. İstanbul'un  birkaç semtinde şubeleri bulunan Big Chefs tüm şubelerinde aynı menüyü ve aynı tarzda dekorasyonu uyguluyor. Tuvaletlerin döşenişi ise bana oldukça komik ve enteresan geliyor, çünkü yerlere döşenmiş olan tüm karolar gazete haberleri içeriyor :o)



Başta belirttiğim gibi vaktimiz oldukça kısıtlıydı ve hızlı bir şekilde yiyip kalkmamız gerekiyordu. Bu nedenle menüye hızlıca göz atıp, hemen kararımızı verdik. Bu arada menü oldukça geniş. et yemeklerinden tutun da pizza ve makarnaya, çorbalardan salata çeşitlerine kadar bir sürü seçenek var.

İlk olarak mekanın ikramı çeşitli ekmeklerin bulunduğu ekmek sepeti ve ekmeklerimizi bandırabilmek için baharatlı zeytinyağı geldi. Ekmek sepetinde 3 çeşit bulunuyordu. Benim favorim zeytinyağlı ve kekikli ekmekti. Ekmeği ısırdığınızda zeytinyağının tadını çok net alabiliyorsunuz. Hatta ısırmanıza bile gerek yok, hem dokusu hem de kokusu zeytinyağını çok rahat hissettiriyor. Bir diğer ekmek çeşidi siyah ekmekti. Acelemiz olduğundan garsona tam olarak ne ile yaptıklarını sormayı unuttum. ancak kepekli ekmekten daha koyu renkte. Sanki zeytin ezmesi katılmış gibiydi ama emin değilim. Sepetteki üçüncü ekmek ise bildiğimiz normal ekmekti. Çok tazeydi ve yumuşacıktı. Biraz pideye benzer bir dokusu vardı. Anladığım kadarıyla yoğurma aşamasında su ile beraber süt de katılmış.


Yanında sunulan zeytinyağının içinde küçük parçalar halinde doğranmış yeşil ve siyah zeytin, kurutulmuş domates, kekik ve nane vardı. Zeytinyağının kalitesine ise bayıldım. Gerçek sızma zeytinyağının tadı biraz buruk olur, rengi de çağla yeşilinin biraz koyusudur. Bunları düşündüğümde burada sunulan zeytinyağının sızma olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Taze ekmeklerimizi bandırarak yemek çok keyifliydi.


Masadaki iki kişi balzamik sirkeli ve ızgara antrikotlu salata sipariş etti. Antrikot tam kıvamında pişirilmişti, yumuşak ve kurumamıştı. Salata malzemeleri ise çok çeşitliydi. Etin üzerine kavrulmuş ve baharatlandırılmış yer fıstıkları konulmuştu. Kavrulduğundan dolayı dışı çıtır içi ise yumuşaktı. Baharat ayarını da çok beğendim (bu arada salatayı başkası sipariş etmişti ama bunları yazabilmek için ucundan tattım :o)) Ayrıca tatlı yeşil ve kırmızı biber de yağda biraz pişirilerek eklenmişti. Bunların dışında domates, kıvırcık gibi salata çeşitleri bulunuyordu. Balzamik sirke salataya çok yakışmış ve tam hakkını vermişti. Porsiyonu gerçekten büyük olan bu salata tek başına doymanıza yeterli geliyor :o)


Masadaki bir diğer kişi kekikli çiftlik salata rica etti. Kiraz domates, taze nane ve kekik, salatalık, göbek salata ile harmanlanmış, tabağa siyah ve kırma yeşil zeytin ile küp halinde beyaz peynir de eklenmişti. En üste ise cevizler konulmuştu. Sanki gerçekten bahçeden yeni toplayıp yiyiyormuşsunuz gibi tazeydi. Zeytinleri çok beğendim, siyah zeytin de kalitelisinden kullanılmış. Çoğu yerde salatalara katılan zeytin ne yazık ki benim "çekirdek üstü deri kaplı" diye tabir ettiğim türden oluyor. Bu mekan ise bu tezimi çürüterek bol etli zeytin seçmiş. Sadece beyaz peyniri beğenmedim. Gerçi beyaz peynir zevke göre değişiklik gösterebilir, ancak ben sert koyun peyniri seviyorum. Bu salatadaki peynir ise çok yumuşaktı ve yediğinizde gırtlağınızda hafif bir yanma yapıyordu. Bu nedenle beyaz peynirle çok iyi anlaşamadık diyebilirim. Salatanın üzerine konulan bir başka malzeme ise iri küpler halinde kesilmiş beyaz ekmekti. Bu ekmeği zaten çok beğendiğimi söylemiştim. Bu tabağı bitirdiğinizde başka bir şey yiyecek yeriniz kalmıyor, öyle doyuyorsunuz :o)


Ben ise kendime sebzeli noodle söyledim. Uzak doğuya ait olan bu yemeğin de tam hakkını verdiklerini söyleyebilirim. Uzak doğu yemeklerinde sebzeler çok fazla pişirilmez ve hafif diri bırakılır ki tadını kaybetmesin diye. Böylelikle vitamini de ölmüyor ve vücudunuza olumlu hizmet ediyor. Noodledaki (bir çeşit pirinç makarnası) sebzeler de tam kararında pişirilmiş. Noodle ise çok fazla haşlanarak hamur gibi olmamış. Bana sadece soya sosunun miktarı biraz az geldi. Anladığım kadarıyla sadece rengini verecek kadar kullanmışlar ama çok fazla tadı gelmiyordu. Soya sosu tuzlu olduğundan ekstra tuz da eklememişler, bu nedenle de yemek tuzsuzdu diyebilirim. Ama yanında sunulan çubuklarla zevkle ve hızla yedim ki geç kalmayalım diye. Hemen belirteyim çubukları kullanamayanlar için çatal - bıçak da getiriyorlar :o) Uzak doğu yemeklerinde çoğunlukla susam yağı kullanılır. Buranın şefi de yemeğin anlamına sadık kalarak tüm sebzeleri susam yağında pişirip, en son üzerine susam serpiştirmeyi de ihmal etmemiş.


Son olarak yanımızda olmayan bir arkadaş için burger wrap sipariş ettik. Aslında paket olacaktı ancak garson bizi yanlış anlayarak tabakta getirdi. Böylelikle ben de fotoğrafını çekme fırsatı bulabildim. Aslında bildiğimiz uzun köftenin lavaş ekmeğine sarılarak sunulması. İçine ekstradan turşu, mantar, kavrulmuş soğan, kıvırcık ve domates de ekliyorlar. Yanında ise patates kızartması sunulmuş. Paketi yapılıp arkadaşımıza götürdükten sonra, paketin içinden tuz çıkmadı. Arkadaşım köftenin ve patateslerin ise çok tuzsuz olduğunu söyledi. Aynı sorun diğer yemeklerde de vardı. Anladığım kadarıyla buranın aşçısı tuzu hiç sevmiyor. Özellikle patates kızartmasını tuzsuz yemek çok kötü bir tat verdiğinden arkadaşım patateslerini yiyemedi. Burger wrap'ın ise sadece bir kısmını yutabildi, gerisini yine tuzsuz olmasından dolayı bitiremedi. Aşçı tuzu az koyabilir ancak özellikle paket yapılıyorsa içine küçük tuz ve karabiber paketleri eklenerek, yiyen kişinin kendi damak zevkine göre ayarlanmasına fırsat verilmeli diye düşünüyorum.


Fiyatlara gelince. Evet burası pahalı bir mekan :o) Baştan bunu bilerek geliyorsanız sorun yok, ancak ne kadar güzel olursa olsun bir tabak salataya 25 - 30 lira gibi fiyatlar ödüyorsanız insanın biraz içine oturuyor :o)

Keyifli günler dilerim :o)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder